top of page
Yazarın fotoğrafıBerkay Vahapoglu

Alkol Kullanım Bozukluğu, Alkol Bağımlılığı, Alkolizm

Alkol bağımlılığı ve alkolizm gibi kavramlar insanlarda olması gerekenden farklı bir alkol problemi algısı yaratmaktadır. Alkol bağımlılığı denilince insanlar sıklıkla; alkol almadığında şiddetli titremesi olan, her gün sabahtan akşama kadar alkol alan kişileri algılar. Kendi alkol tüketim miktarından ve bunun sonuçlarından rahatsız olan birçok kişi ''bağımlı'' tanımına uymadıkları için sıklıkla tedaviye yanaşmazlar. Çevresinin de kişiye ''bağımlı olduğu'' ile ilgili iyi niyetli ikna yöntemleri ''bağımlılık'' kavramının hissettirdikleri nedeniyle ters tepebilir.






Psikiyatrik rahatsızlıkların tanılandırılması yapılırken kılavuz sayılan DSM-5te de alkol kullanımı ile ilgili tanılandırmalarda ''alkol kullanım bozukluğu'' ''alkol intoksikasyonu (zehirlenmesi)'' ve ''alkol yoksunluğu'' gibi tanılar bulunurken alkol bağımlılığı diye bir tanımlama kullanılmamaktadır. Ağır alkol kullanım bozukluğunu tanımlamak için de bağımlılık terimi yerine alkol kullanım bozukluğunun şiddetini belirtmek veya alkol kullanımına alkol yoksunluğunun eşlik edip etmediğini saptamak tercih edilmektedir.


 

Alkol kullanımı ne zaman bozukluk olarak tanımlanmaktadır?


Alkol kullanım bozukluğunun tanımı; kişinin 12 aylık bir süre boyunca sosyal veya mesleki işlevselliğini etkileyecek boyutta bu kriterlerin en az 2sini karşılıyor olması ile yapılmıştır;


  • Çoğu kez istendiğinden daha fazla miktarda veya daha uzun süre alkol kullanımı


  • Tüketimi bırakmak veya denetim almak için süreğen sonuç vermeyen çaba harcamak.


  • Alkol elde etmek, kullanmak veya yarattığı etkilerden kurtulmak için fazla zaman harcar.


  • Alkol kullanmak için çok büyük bir istek duymak veya kendini zorlanmış hissetme


  • Mesleki yükümlülüğünü yerine getirmesine engel olan durumlara yol açan yineleyici alkol kullanımı.


  • Sosyal ilişki sorunlarına neden olmasına rağmen alkol kullanımını sürdürmek.


  • Alkol kullanımı nedeniyle önemli birtakım toplumsal, mesleki veya eğlenme ve dinlenme gibi etkinliklerin azaltılması.


  • Yineleyici olarak tehlike yaratabilecek durumlarda alkol kullanımı (araba sürmek gibi).


  • Alkolün neden olduğu tıbbi sorunlara rağmen kullanıma devam etmek (Karaciğer yağlanması, vitamin eksiklikleri, anksiyete bozukluğu gibi).


  • Tolerans gelişmiş olması (Aynı miktarda alkolle daha az etki görülmesi veya giderek artan miktarda kullanım).


  • Alkolün alınmadığı dönemde belli bir süre sonra yoksunluk belirtilerinin görülmesi.


 

Alkol kullanım bozukluğu olan kişiler tedavide ne yapmalı ?


Alkol kullanımının kişinin sosyal, ailesel, mesleki yaşamını veya sağlığını etkileyip kişi bu konuda tedavi olmaya karar verirse kişinin bir psikiyatriste başvurması gerekir.


Yüksek miktarda ve sık alkol tüketenlerde alkolün aniden kesilmesi saatlere veya günler içerisinde geri çekilme belirtilerine neden olabilir. Bunlar;

  • Bulantı ve kusma

  • Titreme

  • Anksiyete, kaygı belirtileri (iç sıkıntısı, bir şey olacakmış hissi gibi)

  • Ajitasyon, huzursuzluk

  • Uykuya dalamama, uykuda bölünme

  • Terleme

  • Kalp hızında artış olarak görülür.



Çok ağır içicilerde ise ani kesimler bu belirtilere ek olarak;

  • Epileptik nöbet

  • Bilinç bulanıklığı, konfüzyon, şaşkınlık

  • Denge bozukluğu ve düşme

  • Görsel ve işitsel halüsinasyonlar

  • Kalıcı hafıza problemleri görülebilir.


 


Alkol kullanım bozukluğunda uygulanan tedavilerde nelere dikkat edilir ?


Tedaviye başlamak için kişinin alkol bırakma isteğinin olması şarttır.


Alkolü bırakma isteği olan kişinin;

  • Kullandığı alkol miktarı,

  • Alkol kullanım sıklığı,

  • Ek psikiyatrik hastalıkları (sıklıkla depresyon, anksiyete bozukluğu eşlik eder)

  • Geçmiş tedavi deneyimlerini kapsayan psikiyatrik öyküsü göz önünde bulundurularak tedaviye başlanır.

Ağır şiddetteki kullanım bozukluklarında deliryum tremens riski olduğu için hastane yatışı yapılarak tedavi önerilir.


Ağır yoksunluk belirtilerinin düşük olduğu kişilerde ise yatarak veya ayaktan tedavi uygulanabilir. Genellikle ayaktan tedavi ilk seçenektir ancak çevresel etmenler nedeniyle yineleme durumlarının önüne geçilemiyorsa yatış yapılarak da tedavi uygulanabilir.


Tedavide ilk basamakta kişinin kan tahlilleri, eşlik eden olası karaciğer fonksiyon bozuklukları ve vitamin eksiklikleri de alkol yoksunluğunun giderilmesi gibi bir tedavi hedefidir.






Yoksunluk belirtileri hafif şiddette ve orta şiddette alkol kullanımı olanlarda günler veya saatler içinde geriler. Tedavide kısa süreli iyilik halinin yanında uzun süreli iyilik halinin sağlanması hedeftir. Belirtiler geriledikten sonra alkol kullanımının tekrarlamasına sebep olacak etmenler belirlenmelidir. Bunlar;


1) Alkol aşermesi


2) Kişinin altta yatan bir psikiyatrik hastalığına bağlı olarak alkol tüketiminin denetiminde bozulma olup olmadığının saptanması; anksiyete bozukluğu olan birinin kaygı belirtilerini azalttığını düşünerek alkol kullanması gibi


3) Çevresel etmenler;

  • Arkadaş çevresinin sık alkol tüketimi

  • Sosyalleşme sırasında alkol kullanım alışkanlığı

  • Mesleki, ailevi veya sosyal stres faktörleri ile alkolle baş edebileceğini düşünme ve kişiye özel alkol kullanımını hatırlatıcı sebeplerdir.


Belirlenen olası tetikleyici sebeplere yönelik ilaç tedavisi ve psikoterapi düzenlenmelidir.


 










1.582 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page